27 Aralık 2012 Perşembe

.




ve ben yine
koca bir şehirden
küçük yalnızlıklara yol alıyorum...

E. Ateş

25 Aralık 2012 Salı

yasal şiir


bir çığlığın içine gizlenmişim
kalabalık neresi varsa hayatın işte tam orada
düşürmüşüm tüm hüriyetimi, ararım
ararım da bulamam nerede özgürlük

yasal bir mermiyim şimdi katil elinde
kim varsa suçsuz işte tam orada
bir yalanın içine gizlenmişim
duyduğum son şey ıslak bir türkü

bir çığlığın içindeyim işte a dostlar
göz kapaklarım ağırlaştıkça kara duman
ve dudaklarım mühürlendikçe
sobadan çıkan bir alev gibi pis
nasıl bir araya geldiğini çözemediğim
o gökkuşağının en koyu rengindeyim

Emrah Ateş

15 Aralık 2012 Cumartesi

Babam Derdi ki

Yaşayacaksın oğul!
yaşayacaksın bir ağaç gibi,
dimdik!


Zamanı gelecek bir rüzgarda yaprakların dökülecek
Zamanı gelecek güneş açacak yeşereceksin
ta ki gelip biri
seni söker kökünden alır
işte o vakit ölürsün oğul...

Ki ağaçların ölüleri,
başka yerlerde can bulur.

Örneğin;
kağıtta,
kalemde,
kulübede...

Birinin ocağına ateş olursun,
ya da yemek yediği masası.

Ev olursun,
eşya olursun,
Yine de can bulursun.

İşte bu yüzdendir ki oğul,
bir parçan kalsın istiyorsan biryerlerde;
Yaşayacaksın bir ağaç gibi,
dimdik!

-2009

Daisy

Sen Daisy
sen gözlerimin ufku oluyorsun
hasretin en acı
ve sevdanın en tatlı yanı

Sen!
Sen içinden geçtiğim sokak oluyorsun bazı bazı
sırtımı yaslamayı sevdiğim
bahçedeki ağacım oluyorsun
sonra o ağacın meyvesi
her ısırıkta biraz daha istiyorum senden
sonra bitiyorsun
ama bitmenin en güzel yanı da
bir daha açacağını bilmek oluyor

Sen Daisy…
Sen
sonu hep sevmiyor çıkan papatya oluyorsun…

E. Ateş
2009

14 Aralık 2012 Cuma

Bir tek gözlerini sevdim senin

Gözlerin var ya güzelim gözlerin,
bir tek gözlerini sevdim senin.
Uykusuz gecelerimin matemini,
hep onlarin üstüne yukledim.

gecemi gündüzüme hep onlar karıştırdılar
içimdeki huzuru kaçırıp, yerine farklı şeyler koyan;
karşında avazım çıktığı kadar bağırttıranda
sus-pus olup beni dilsiz bırakanda onlardı

gözlerin var ya güzelim gözlerin
ne olursa olsun
bir tek gözlerini sevdim senin


27 06 2011

7 Aralık 2012 Cuma

Profesyonel bir hayalperest


insanın içini sıcak tutan umutmuş biliyor musun?
sana o kadar çok sevdalanmamın sebebi de belki buydu
çünkü senin gülüşünde bir kırlangıç umudu vardı
bir bahar beklentisi, kış hüznü..

senin yüzünde ne vardı biliyor musun
dört mevsim vardı
yüzünün coğrafyasının benim dünyamda bu kadar değerli olmasının sebebi de buydu
herkes tarafından ele geçirilmek istenen topraklar gibiydin.
senin türkiye'nde
istenmeyen bir kürtdüm.

sahip olduğu tek şey bir fotoğraf olursa insanın ne yapar diye düşünüyorum ?
mutlu olur; çünkü başka çaresi yoktur
içi ısınsın diye hayal kurar o resme bakıp.
umud eder.
fakirliğin insana sağladığı tek katkı da budur.
profesyonel bir hayalperest olabilmek

sonra her şeyi bir resmin üzerine bağlayıp daha çok ısınmak için yakarsın
fonda bir orhan gencebay müziği
etrafında kimse yok ama sanki birileri seni izliyor gibi
sanki Allah benim bu halime acısın der gibi yakarsın resmi
bir bakmışsın üşüyorsun

temmuzdan beri kıştasındır

bu yazı da şiir değil ama
sanki alt alta olunca cümleler.
daha bir hoş oluyor gibi.

ya da cümleleri bile birbirinden ayıracak kadar
gaddarımdır belki.

siktir et her şey insanlıktan.

E. Ateş

25 Kasım 2012 Pazar

Ezberbozan

Hiçbir şeyim yok
geçen günlerden başka

unutulmuş bir soluk gibiyim
çoktan bırakılmışım bir boşluğa
ve birileri ölüyor bu yüzden
benim bundan haberim yok

tıpkı sonbahar akşamının ezberini bozan
çöpçüler gibiyim
kartpostaları güzel yapan yaprakları
kaldırandı onlar

ve ben unutulmuş bir yaprağım artık
birinin en çok sevdiği şiirin sayfasında

Emrah Ateş
Kasın 2012

20 Kasım 2012 Salı

Özet


sürekli bir şeyleri yaşayıp,
sonra o yaşadıkları hiç bir şeye değmeyerek,
her şeyi unutarak,
hiç yaşamamış gibi davranarak...

İşte koca bir ömrün özeti

14 Kasım 2012 Çarşamba

roman




peki senin bu yüzündeki bahar
ürkütürse kar kuşlarını

peki benim bu sesimdeki hüzün
soldurursa bahar çiçeğini

iki kavuşmayan insanın hikayesi
üzüyorsa birilerini

belki de hiç bu romana başlamamak
bizim için en iyisi...

E. Ateş

2 Kasım 2012 Cuma

Suçlayan


Şimdi daha fazla üzülmemek için bir şarkıyı suçlasam
bir otobüs durağını suçlasam tüm beklemelerim için


bir yol belirleseler o yoldan gitsem
o yol hiç bitmese hep o yolu suçlasam

evde unutulmuş bir eldiven var ama
ellerim üşüdü diye ben rüzgarı suçlasam

yağmur yağsa
yağmuru suçlasam...

bir şiir yazsam
sonra yazdım diye
kendimi suçlasam..


Emrah Ateş
Kasım...

24 Temmuz 2012 Salı

her gece bu saatlerde diyorum ki;
yarın birini seversem,
hayatım güzelleşebilir...

5 Haziran 2012 Salı

YUVA

Sen benim yuvamsın mesela
dışarı çıkıyorum yalnızca
sonra dönüp dolaşıp
yine sana geliyorum.

Emrah Ateş
 18 06 2011

Sabahattin Ali ile konuşmak

Nasıl bir felakettir bu
hangi matematik problemine sığar
Bunca kalabalıkken
Bunca yalnız kalmak

Emrah ateş
Nisan

"insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
....
hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. insanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden herşeyi bırakıp kaçarlar.
...
muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ancak birçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gidecekti. bir ruh ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... biz ancak o zaman sahiden yaşamaya -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. o zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbiriyle kucaklaşmak için, herşeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu"

sabahattin ali.

Konuştuklarımızın ne önemi var

ne konustuğumuzun ne önemi var :
 sen gözlerimin içine bakıyorsun ya hani,
yeşil bir sevinç doğuyor içime:
gözlerin gibi.


 Sonra çekiyorsun gözlerini,
konustuklarımın bir önemi kalmıyor:
kara bulutlar çöküyor üzerime
 tıpkı yoksulluğum gibi...


Emrah Ateş -
şubat 2011

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Bulut

Gökyüzündeki bulutlar gibisin sevdiğim
kışın rahmeti
yazın selameti

Emrah ateş
şubat-2010

6 Mart 2012 Salı

Tanrılar Öldürdüm Yokluğunda

Tanrılar öldürdüm

yokluğunda
Haçlar yaktım
Tespihler kırdım

El basmadığım kitap da kalmamıştı oysaki
yeminle bak
vallahi billahi!

Tanrılar öldürdüm
yokluğunda
inançlar yıktım


Bir put vardı tapmadığım;
ona da taptım

Yüz sürmediğim toprak kalmamıştı oysaki
yeminle bak 
vallahi billahi!

Tanrılar öldürdüm 
yokluğunda
korkular yıktım


Bir ben vardı;
kendimi öldürdüm

yeminlen bak 
vallahi billahi!
mezar şuracıkta…

Emrah Ateş

2009

31 Ocak 2012 Salı

ayrılık

ikimizde;
aynı gövdeye bağlı,
iki dal...
ama ikisi de,
ayrı yere uzar...

Emrah Ateş
ocak 2012